Bir çalışanınızı, ekip üyenizi demotive etmek mi istiyorsunuz?
Çok kolay, hiiiç zorlanmaya gerek yok;)
Bir kere işin başı en ağır eleştirilerinizi ekip arkadaşlarının yanında yapın. Hiç çekinmeyin, verin odunu. Fırçalayın gitsin...
Hatta karşınızdakinin koca koca insanlar olduğunu unutup bağırabilmeniz de gerekir. Ohh, bir güzel rahatlatmıştır, değil mi?
Başardığı birşeyde sakın ama sakın tebrik etmeyin. Nasıl olsa bu onun işi değil mi yahu? Yapacak tabi. Mazallah şımarma ihtimali de çok yüksek.
Unutmayın! Çalışanınız sizin malınız. Sadece mesaisini satan bir profesyonel değil. Lütfen önce siz bunu idrak edin ki her fırsatta çalışanınıza da bunu hissettirin. Sizden korkar ve gözü bir yana kaymaz. Dövün dövebildiğiniz kadar...
Tabi malınız ya, iyice onu ve iyi niyetini kullanın. Sömürün, suyunu çıkarın sorun değil. Kullandığınızı da belli edin ama lütfen. Verdiğiniz gereksiz ve insan üstü çaba gerektiren işler ile adeta onu enayi yerine koyun, çekinmeyin.
Kariyer konusu önemli. Mutlaka söz vermeli ve tutmamalısınız. Adaletin kılıcını da kınından hiç çıkarmamak lazım! Sizi tabiri caizse yalayını işe alın ki öteki hakettiğini düşünen arkadaş daha da küssün, içine kapansın.
Sorumluluk sakın, sakın vermeyin ki eline yüzüne bulaştırmasın. Hatalarla öğrenmek hikaye dostum, boşverrrrr... Üstüne bir de ya boynuz kulağı geçer de sizi yerinden ederse. Şimdi size iyi yönetici "yerini yedekleyendir, boynuz kulağı geçmesi senin başarındır, gurur vermelidir" de bilmem ne diyecekler. Bir kulağından girsin, öbüründen...Anladın sen onu!
Şeffaf olmamak en güzeli. Ne öyle yeni moda kavramlara ne gerek var. Çalışan kısmına her şey anlatılmaz. Yüz verirsin astar ister. Tepene çıkar. Duyduğu şeyleri aleyhinize kullanır.
Kemerleri sıkın. Yandım, acıdı dedikçe daha sıkın. Çalışan dediğin zaten sürekli ağlar. Yalandan bahane bulduğu içindir. Aslında dayanır, kemeri sıkmaya devam. Kaynakları kısın kısın. Tabi çok etkin dağıtmaya da çalışmayın. Sevdim seni 3 sana, seni sevmedim tukaka 1 sana hesabı en iyi kaynakları adil ve etkin dağıtma yöntemidir.
Sık sık toplantı yapın ki iş yapamaz hale gelsinler. Toplantıda da işini nasıl daha iyi yaparız ile ilgili çözümlerden çok sorunlara, kişilere odaklanın. Egonuzun da tatmin edilmeye ihtiyacı var, değil mi ama?
Bol bol haddinden fazla kural koyun. Çok fazla kontrol edin ve bunu hissettirin ki yan yola sapmasınlar.
Siz yöneticisiniz. Her iki tarafın çıkarlarını eşit olarak değil, sürekli şirketin işverenin çıkarlarını düşünün. Size ne. Çalışan kendini kendisi düşünsün!
İşte bu kadar basit.
Bunları yaparken de sakın ha çalışandan daha iyi iş sonuçları almak, atıllaştırmamak, hedefinize onlarla birlikte ulaşmak, önce insanlık vs. gibi safsatalara da karnınız tok olsun. Yoksa demotive edemezsiniz, ne me lazım;)
Patronlar, İK'cılar siz de ekibini demotive etmesini beceremeyen yöneticiyi de sakın işe almayın veya o işte tutmayın ki demotivasyon çorbasında sizin de tuzunuz olsun!